Faik Öztrak’tan Devlet Bahçeli’ye: “Aç Tavuk Kendini Darı Ahırında Sanıyor”
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin CHP’li belediyelerle ilgili yaptığı açıklamada, “Hiçbir CHP mafya lideri kol kola fotoğraf çektirmedi. CHP’ye geçen belediyelerde fetret dönemi kapandı, halka hizmet dönemi sona erdi. “İttifak’a geçiş meselesine gelince, aç tavuk kendini darı ambarında zanneder” diyen Öztrak, kongre ve yerel seçimlere hazırlandıklarını belirterek, “Daha önce ortaya çıkacağız. milletimiz taze bir güçle. Bir yandan da yerel yönetim seçimleri için çalışıyoruz. Bölge halkına en uygun ve en uygun belediye başkan adaylarını belirleme çalışmaları hızla devam ediyor.”
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki MYK toplantısının ardından genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Öztrak dedi ki:
“Erdoğan ve şirketi faiz, enflasyon ve sonuç yanılgısıyla tüm istikrarı bozarak ekonomiyi şişirmeyi tercih etti. Devletin bütün imkanlarını ve parasını seçimleri kazanmak için kullandı. ekonomi kararsız hale geldi. Genel seçimlerden sonra paramız hızla değer kaybetti. Erdoğan siyasetinin bedelini milletimizin sırtına yüklemiştir. Ekonomideki oyuncular güvenini yitirdiği için önce yerel seçimlere kadar vitrini yenileyerek işi yönetmeye çalıştı. Olmadı. Sergilediği kişilerin politikalarına “mantıksız” demesine göz yumdu. O da yapmadı. Global piyasalar vitrine aldanmadı ve kredi açmadı. Dün erdemli dedikleri Körfez ülkeleri önünde kelepçelendiler ama aldanmadılar da.
Tulumba’da su olmayınca Cumhurbaşkanı’na olağanüstü vergi artırma yetkisi verilmesi, MTV’nin mükelleften alınması gibi anayasaya aykırı şantaj düzenlemelerini memur maaşlarına zam paketiyle paketleyerek Meclis’ten geçirdi. KDV, ÖTV, harçlar artırıldı. İnsanlara ne verdilerse geri aldılar. Ancak saray faiz neden enflasyon sonuç politikasını zımnen uygulamaya devam ediyor. Hiçbir hareket alanı tanımayan vitrin yönetimi, enflasyonun birinci önceliğimiz olduğunu söylemekten vazgeçti. Enflasyonu düşürmeyi orta vadeye erteledi.
“EN BÜYÜK YARIÇÇAP HEYBE’DE”
Merkez Bankası havlu attı. Yılsonu enflasyon hedefini 30 puanın üzerinde yükseltti. Erdoğan millete ‘tek haneli enflasyon’ masalları anlatırken, Merkez Bankası Başkanı önümüzdeki 2,5 yıl için tek haneli enflasyonun hayal olduğunu açıkladı. Yeni Lider, şu anda ekonomide enflasyon öncesi bir geçiş döneminde olduğumuzu söyledi. Mealen, ‘Elimi tutanlar var, seçime kadar enflasyonu serbest bıraktım’ dedi. Yeni lider, hükümet istemediği için enflasyonla mücadeleyi erteleyen bir Merkez Bankası Lideri olarak ciddi bir itibar kaybı yaşadı. Enflasyonun zirvesinin 2024’ün ikinci çeyreğinde görüleceğini, asıl enflasyon düşüşünün bundan sonra başlayacağını, istikrarın 2025’ten sonra da devam edeceğini açıkladı. ‘Hazır olun, büyük turp çuvalda’ dedi. Seçimden sonra uygulayacakları ‘gerçek’ istikrar programıyla bugün de devam edecek şekilde milletimizi ezeceklerini itiraf etti.
2023 yıl sonu yüzde 58 enflasyon hedefi, Merkez Bankası’nın yıllardır tabelasında yazan yüzde 5’lik enflasyon hedefinin 12 katı. Geçen yılki rekor enflasyonun sadece 6 puan altında. TÜİK Temmuz ayı enflasyon rakamını iki gün sonra açıklayacak. İstanbul Ticaret Odası’nın bugün açıklanan öncü gösterge verilerine göre, Temmuz ayında tek aylık enflasyon yüzde 9,8’e yükseldi. Bu, İTO serisindeki Temmuz ayı enflasyon rekoru. Yılın ilk 7 ayında enflasyon yüzde 37’ye, yıllık enflasyon ise yüzde 64’e ulaştı. Yıllık enflasyonda seçim öncesi başlayan ve 8 ay süren düşüş, yerini yeniden yükselişe bıraktı. Vergi artışlarının ve Temmuz ortasında yapılan son zamların etkisi bu hesapta tam olarak görülmemektedir.
“NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK NE DEĞİLDİR?”
Bir de Türk-İş’in açıkladığı mutfak enflasyonu var. Başkentte yaşayan dört kişilik bir ailenin asgari gıda harcaması bir ayda yüzde 12,38 arttı. Bu göstergeler, yıl sonunda yüzde 58 olan enflasyon tahmininin oldukça iyimser olduğunu gösteriyor. Rakamlar, bırakın tek haneli ‘yıllık’ enflasyonu, ‘aylık’ tek haneli enflasyonun bile bir hayal olduğunu söylüyor. Tabii bir yandan da milyonlardan saklanan gerçekler var.
Merkez Bankası yıl sonunda bir ayda enflasyonun 30 puan yükseleceğini gördü mü? Şimdi hem Saray’a hem de pencere yönetimine soralım, yıl sonunda enflasyon yüzde 60’a çıkacaksa, daha bir ay önce maaşlara zam yaparken neden eski yüzde 22’lik varsayım üzerinden hesap yaptınız? Yılın ikinci yarısında personel, memur, emekli, dul ve yetimlerin paralarının üçte biri enflasyonla çökecek, dolandırıcılık nitelikli değilse nedir? Enflasyondaki artış ve beklentiler o kadar arttı ki, iktidara yakın sendikalar bile bugün başlayan toplu iş görüşmelerinde kamuda maaş, fiyat ve maaşların önümüzdeki yıl üç ayda bir belirlenmesini talep ediyor. Bunu hükümet mi yapıyor? Biz öyle düşünmüyoruz.
“MİNİMUM YAŞAM ŞARTLARINI SAĞLAMAK YETERLİ DEĞİLDİR”
Çünkü havuz gazetelerinde ‘enflasyonist etkiyi kırmak’ için asgari fiyatın yılda bir kez uygulanacağı haberleri şimdiden verilmeye başlandı. Aylık enflasyon iki haneli iken bırakın yılı, altı ayı, üç ayı, asgari ücret, maaş ve maaşlar aylık güncelleme bile işçi, memur ve emeklilerin kaybını telafi etmeye yetmeyecektir. Milletimiz bunu tecrübe ile görmektedir. Dün açıklanan verilere göre açlığın sonu 11 bin 658 lira oldu. Bir çalışanın geçim maliyeti 15 bin 123 liraya, yoksulluk sonunda 37 bin 974 liraya yükseldi. Temmuz ayında artan taban fiyat ise 11 bin 402 lira. Daha enflasyon yakalanmadan asgari fiyatı açlık sınırının altına çekti. Diğer ülkelerde temel ihtiyaçları karşılayabilecek ancak istisnai olarak uygulanan bir fiyat olan taban fiyat, ülkemizde temel yaşam koşullarını sağlamaya yetmemekte ve giderek genel fiyat haline gelmektedir.
Türk vatandaşlarının yüzde 70’ten fazlası gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılayamama, elektrik faturalarını ve borçlarını ödeyememe endişesi yaşıyor… Enflasyon arttıkça gelir dağılımındaki adaletsizlik de artıyor. Fakirler sürekli kan kaybederken, zenginler fakirler pahasına daha fazla doyurulmaktadır.
“TROLLER SALDIRISI ERDOĞAN”
Her ne olursa olsun Erdoğan’ı destekleyenler, dünkü taraftarlar sızlanıyor, akaryakıt fiyat listesi paylaşıyor, ‘Aşkın gözü kör ama o da ne kardeşim’ diyorlardı. Dün ‘Artık doğalgaz işvereniyiz, kombileri yazın da açın’ diyen troller, şimdi doğrudan Erdoğan’a, ‘Bize fatura göndermeyin, gidin dışarıdan bulun’ diyor. İlk taraftarlar şimdi ‘Müjde dediğiniz her şeye zam yapılıyor’ diyorlar. Bilsem Kılıçdaroğlu’na oy veririm diyenlerin sayısı az değil’ diye videolar yayınlıyor. ‘Çıldıracağım. Erdoğan’ı ve hükümeti hayatın yaşanmaz hale gelmesiyle eleştiriyor. Düne kadar mahkemenin ikramiyeleriyle semiren yanaşmalar, bugün havuz kanallarında pansiyonlara isyan ediyor. Dün ‘Yarabbi canımı al Erdoğan’a ver’ diyen AK Partililer, bugün ‘Sabrımız tükendi’ dedikleri için belediye meclisinden ihraç ediliyor.
“İŞVERENE KAYNAK KAPISI OLDU”
Citizen, karttan karta takla atıyor. Bireysel kredi kartı borçları son bir yılda üçe katlanarak 800 milyar lirayı aştı. Toplam ihtiyaç kredisi borcu 2 trilyon 208 milyar liraya ulaştı. Yılın ilk 8 ayında 8 milyon 835 bin yeni icra dosyası açıldı. 22 milyon evrak icra dairelerinde birikiyor. Ekonomik Güven Endeksi üç ay sonra yeniden güven sınırının altına indi. Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) Temmuz ayında 50 eşik değerinin altına geriledi. Yılın en düşük seviyesine geriledi. Ekonomide ciddi bir yavaşlamanın ve çok önemli bir işsizlik dalgasının ilk sinyalleri her geçen gün biraz daha netleşiyor. Bu durumda işçiyi korumak için kullanılabilecek kaynak İşsizlik Sigortası Fonu’dur. Ama Fon aynı zamanda patrona kaynak aktarma kapısı oldu.
Yılın ikinci yarısında en düşük emekli maaşı alan milyonlarca emeklimize zam yapmadılar. Zam olmadan maaşın üçte birine kadar enflasyonla çökecekler. Bu zulüm değilse nedir? Şimdi emekliler sokaklarda haklarını arıyor. Erdoğan ve şirketi, sandık geldiğinde her zaman fakiri ve fakiri sever. Seçime giderken ‘müjdeliyoruz’ dediler ve millete o kadar yük hissettirmeden ‘vurdular’ ki, seçimden sonra Erdoğan’ın deyimiyle ‘Kimse sırtını çeviremez’.
” PAZAR VE PAZARDAKİ GERÇEK”
Seçim öncesi 20 lira olan benzin bugün 37 liraya, seçim öncesi 19 lira olan motorin bugün 36 liraya yükseldi. Pompa fiyatları neredeyse ikiye katlandı. İnsanlar pazardan geçer, yaz günü pazardan meyve sebze alamazlar. Bir ayda en ucuz proteinli yumurtanın fiyatı yüzde 17, yeşil fasulyenin fiyatı yüzde 19 arttı. Eskişehir’de ilçe pazarında Arife Hanım, ‘Pazarcıya da bize de zor. İki kilo alırsak bir kilo alırız. Emekli maaşını karşılayamıyoruz’ diyor. Mehmet Bey, ‘Ben ancak yarım kilo alabildim. Biz öldük, biz öldük’ derdi can yakar. Münire Hanım 250 lira yetmez diyor market açmaya. İşin aslı çarşıda, çarşıda. Ve ne yazık ki bu daha başlangıç. Temmuz’da Üre gübre fiyatları yüzde 33, motorin fiyatları yüzde 52 arttı.Bu artışlar sebze meyve fiyatlarına hızla yansıyacak.
“KKM 3 TRİLYON LİRAYI AŞTI”
Tasarruf genelgesinin yayımlanmasından bu yana geçen iki haftada toplu araç kiralama için 1 milyar 149 milyon lira değerinde 52 farklı sözleşme imzaladılar. Ayrıca milyonlarca liralık toplantı-organizasyon ihaleleri de bir mücadele konusudur. Konvertibl mevduatların kötü bir kopyası olan KKM, ekonomide giderek daha hızlı büyüyen ve işleyen bir saatli bombaya dönüşüyor. Kur korumalı mevduatın büyüklüğü geçen hafta 3 trilyon lirayı aştı. Liraizasyon hikayeleriyle birlikte bankalardaki mevduatların büyük bir kısmı dolarize oldu. Türk lirasında yaşanan ani ve yüksek maliyetli kayıplar milletimizin sırtına çok büyük bir yük bindirebilir.
“ERDOĞAN VİTRİNDE HERKESE YAĞAK YAPIYOR”
Saray bir yandan KKM’nin maliyetini Merkez Bankası’nın sırtına yüklüyor. Merkez Bankası başkanı ABD’den yaptığı ithalatı “doğru” olarak nitelendiriyor. Bu kararın doğru olduğunu söyleyen valiye sormak isteriz. Toplam maliyeti 100 milyar lirayı bulan KKM kefaletlerinin ödenmesi için Merkez Bankası ne yapacak? Para basacak. Peki bu durumda Banka enflasyonu nasıl yönetecek? Erdoğan rejimi, etrafındaki her şeyi ve gösterdiği herkesi acımasızca öğütüyor ve kendini körüklüyor.
“EV VAHŞİ BATI’YA DÖNDÜ”
Gazeteci Merdan Yanardağ. Hala hukuksuz bir şekilde tutuluyor. Yürütmenin durdurulmasının bugün kaldırılmasıyla TELE-1’in ekranları bir hafta süreyle karanlığa gömülecek. Türkiye İşçi Partisi Milletvekili seçilen Can Atalay, haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuluyor. Hatay Milletvekili, Hatay’ın iradesi hapse atılmış, hak, hukuk ve adalet yerle bir edilmiştir. Adalet Bakanı, Hatay’da yaptıkları adalet sarayının depremde yıkılmamasının gururunu yaşıyor. Bir yandan ülkenin her yerinde silahlar patlıyor. Hukukun olmadığı yerde gücü yetenlere. Daha birkaç ay önce Türkiye’de başka ülke mafyalarının hesaplaşma cinayetlerinden bahsediyorduk. Artık neredeyse her gün ülkenin bir ucundan silahlı çatışma ve ölüm haberleri geliyor. Devlet sokakları silahlı düşmanlara bıraktı. Hukuksuzluk ülkeyi ele geçirdi. Ülke vahşi batıya döndü.
AKBELEN HAKKINDA FATİH’İ ANIYORUZ
Fatih’in torunu olmakla iftihar eden, ‘Ormanlarımdan ağaç kesenin kafasını keserim’ diyen, memleket ovasına türküler söyleyen sözde yerli ve milliler, nehrin akışı, bu toprakların ormanlarının kesilmesine olanak sağlamıştır. Devlet jandarmasını da orman katillerini korumakla görevlendirdiler. Çevre ve Ekoloji Hareketi’nin avukatlarının belgelerinin de ortaya koyduğu gibi, süresi dolmuş ve yenilenemeyecek bir orman kesim iznine dayanarak bu katliamın haksız, hukuksuz, vicdansızca yapılmasına izin verdiler. ‘Ormanlarımızı katletmeyin’ diyen bu vatanın vatansever evlatlarına, bu milletin güvenlik güçlerine karşı durmaktan bir an bile çekinmediler. Ormanını ve ağacını korumaya çalışanların ellerine kelepçe taktılar. 80 küsur yaşındaki büyükannelere gaz verdiler. Anayasaya göre ormanları korumak devletin görevi iken, 15 Temmuz hain darbe girişiminde olduğu gibi millet birlik olup, devleti ormanda toplamaya çalıştı.
Genel Liderimiz hafta sonu Akbelen halkının emeğine destek olmak için oradaydı. Bu çabayı sonuna kadar destekleyeceği sözünü verdi. Kesilen ağaçların, kalmayan ormanların ve sorumluların sonuna kadar takipçisi olacağız.
“KISA ZAMANDA YÜKSELMEK, YENİLENMEK, YEREL SEÇİMLERE HAZIRLANMAK ZORUNDAYIZ”
Şimdi ayağa kalkmalı, yenilenmeli ve önümüzdeki kısa sürede yerel seçimlere hazırlanmalıyız. Organizasyonlarımızın yenilenme süreci hızla ilerlemektedir. İl kongrelerimizin ardından Parti Meclisimizin uygun göreceği en kısa sürede tüzüğümüzü ve parti programımızı yenileyerek kongremizi toplayacağız. Milletimizin huzuruna taze bir güçle çıkacağız. Bir yandan da yerel yönetim seçimleri için çalışıyoruz. En iyi, en uygun ve en uygun belediye başkan adaylarının belirlenmesine yönelik çalışmalar hızla ilerlemektedir. Öte yandan, sosyal demokrat belediyecilik anlayışımızla olduğu gibi, iktidarın zamlarla büyüttüğü milletimizin kaygısını giderecek yerel projeler üzerinde de çalışıyoruz. Hedefimiz 25,5 milyon olan oyu 30 milyona ve 35 milyona çıkarmak. Bize oy veren, vermeyen, iktidarın zulmüne uğrayan, her partiden, her görüşten, her görüşten milyonların hakkını ve hukukunu savunacağız” dedi.
BAHÇELİ’YE “MAFYA BAŞI” TEPKİSİ
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Öztrak, “CHP’li mafya liderleri yok ve kendilerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptıkları hatırlatılıyor, CHP’li belediyelerin olduğu illerde fetret dönemi olduğu iddiası, Bunların Cumhur İttifakı’na devredilmesi gerektiğini belirterek, “CHP’ye geçen belediyelerde fetret dönemi sona ermiş, halka hizmet dönemi başlamıştır. Belediyelerin Cumhur İttifakı’na devrine gelince, aç tavuk kendini darı ambarında zannetmişti” diye konuştu.
“BU TEZİN GENEL BİR EŞDEĞERİ YOKTUR”
CHP eski Genel Sekreteri Önder Sav’ın CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun görev süresinin dolduğu yönündeki açıklamasını hatırlatan Öztrak, “Bu iddianın hiçbir hukuki dayanağı yok” dedi. Öztrak, eski Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık’a iyi niyet elçisi unvanı verilmesini şu şekilde eleştirdi:
“Kerem Kınık’a verilen bu onur ve maddi destek, asırlık kuruluşumuz Kızılay’ın bu AK Parti yönetimiyle ne hale geldiğini açık ve net bir şekilde göstermektedir. Kızılay’a çadır sattıran bir kişiye ödül verilmesi AK Parti’nin adam kayırmacılığının bir yansımasıdır. zihniyet. bu bir itiraf. açık söylüyorum, utanılacak bir şey.”